Günümüzde özellikle kadınların yeme davranışı ve bedenleriyle ilişkileri karmaşık özellikler göstermektedir. Pek çok genç kadın; sosyal baskı ve medyanın da etkisiyle, bir değer ölçüsü haline gelmiş olan ‘ince’ bir bedene sahip olmak için, bir hayli emek harcar. Gelişmiş ülkeler ve Batı kültürünün etkisindeki toplumlarda, beden ölçüsü, kilo ve görsel imgeyle çok fazla uğraşı dikkati çekmektedir. Bu uğraşı sıklıkla, yemekle ilişkinin değişmesiyle süregitmektedir. Değişen ilişki, diyet kliniklerinin sayıca artması, gazete, dergi ve televizyon programlarında artan sayıda diyet önerileri, eczanelerdeki kilo kontrol ilaçlarını izleyerek rahatça görülebilir. Basit bir estetik kaygıyla başlayan diyetler, operasyonlar, egzersizler sonu gelmeyen bir yolun başlangıcı olabilmektedir.
Kültürel etkilerin baskısı altında, özellikle bireysel gelişim sorunları bulunan kişiler için bedenleri, yaşamla ilgili baş edilemeyen birçok olumsuzluk ve güçlüğün yaşandığı, mücadele alanı olma özelliği göstermektedir. Fiziksel çekicilik ve mükemmelliğe fazla değerin yüklendiği çağımızda, kadınlar, sadece beden ölçüleri ve görünümleriyle var olma çabasının bedelini hastalıkla ödeyebiliyorlar… Kuşkusuz benzer toplumsal etkilere maruz kalan bütün kadınların, yeme bozukluğu gibi ağır bir ruhsal hastalık ortaya çıkarmadığını biliyoruz. Ancak, genetik ve psikolojik olarak yatkın bireylerde ve özellikle gelişme çağındaki genç kızlarda, kimlik arayışı sürecinde bu tür etkilerin daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz.
Yeme bozuklukları, beden üzerinde süren mücadelenin en net gözlendiği ruhsal hastalık grubudur. Yeme davranışında bozulma, kiloyu kontrol etmeye dönük davranışların ısrarlı gidişi, fiziksel ve psikososyal işlevselliğin bu nedenlerle bozulması ile seyreden psikiyatrik bozukluklar olarak tanımlanırlar. Sözü edilen belirti ve işlev değişikliklerinin herhangi bir tıbbi durum veya psikiyatrik bozukluğa ikincil olmaması, bu klinik tabloların önemli bir özelliğidir.
Yeme bozuklukları başlıca 3 gruba ayrılır:
- Anoreksiya Nervoza (AN)
- Bulimiya Nervoza (BN)
- Başka Türlü Adlandırılamayan (BTA) Yeme Bozukluğu
Tıbbi bir hastalık olan obezite ise psikiyatrik sınıflamalarda yeme bozukluğu olarak ele alınmamaktadır. Ancak, ruhsal etkenlerle yakın bağlantısı ve psikolojik sonuçları da dikkate alındığında, obezite psikiyatrik değerlendirmeyi hak eden bir tanı grubudur. Özellikle, tıkınırcasına yeme bozukluğu grubu, obezitenin bir alt grubunu oluşturmaktadır. Yapılan epidemiyolojik araştırmalar, yeme bozukluklarının yaygınlığının giderek arttığı yönünde sonuçlar vermektedir.3 Tanı konulacak boyuta ulaşmamış, eşik altı durumlar da dikkate alındığında, özellikle genç kızlar arasında, oranlar daha da yükselmektedir.
Anoreksiya Nervoza (AN)
Zayıflık, çok zayıf olmasına rağmen kendini şişman olarak algılama şeklinde beden imgesi bozukluğu, kilo alma korkusu ve kadınlar için amenore; bu hastalığın temel belirtileridir.
Bulimiya Nervoza (BN)
Tıkınırcasına yeme nöbetleri, uygunsuz dengeleyici davranışlar (kusma, laksatif, diüretik vb.), kiloyla ve bedenle aşırı uğraş; temel belirtilerdir.
Yeme bozukluklarında görülen tıbbi sorunlar
- Kardiyovasküler sorunlar
- Hipotermi, ortostatik hipotansiyon, bradikardi, periferik ödem, lanugo, parotis hipertrofisi
- Erken yaşta başlayan vakalarda, büyüme-gelişme geriliği, gecikmiş puberte gözlenir
- Osteopeni, kemik kütlesinde azalma
- Sıvı-elektrolit dengesizlikleri, hipopotasemi, hipokloremik-hipopotasemik alkaloz
- Özefagus ve mide tahrişi ve kanaması
- Kalın barsak anomalileri
- Diş minelerinde erozyon
Özellikle AN’nin tedavisinin ilk döneminde, yeniden besleme (re-feeding) sendromu denen elektrolit dengesizlikleri, kardiyolojik, nörolojik komplikasyonlar, periferik ödemin görülebildiği ciddi bir durum ortaya çıkabilir.
Ne Yapmalı, Bu Soruna Nasıl Yaklaşmalı?
Kişi eğer bu tip beslenme bozukluğu hissediyorsa hiç beklememeli. Tıbbi, psikolojik ve beslenme konsültasyonu içeren kombine tedavi için ailece sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Tedavi için dirence, uzun soluklu bir tedavi sürecine, eğer geç kalınmışsa oluşmuş zararları öğrenmeye hazır olunmalıdır. Tedavi birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Yeme bozukluklarının belirtileri ve davranış şekli kolayca geçmez. Ancak doğru ekip ve iyi bir yardımla iyileşme şansı yakalanabilir.
Bunun gibi olumsuz vücut imajı şüphesinde bulunan ergen bireylerin mutlaka beslenme uzmanına gidip vücut ağırlıklarının sağlıklı hedefler içerisinde olup olmadığı hakkında bilgi alması, eğer kilo fazlalığı varsa büyüme ve gelişme faktörlerini engellemeyecek şekilde sağlıklı beslenme programı ile güvenli kilo kaybına başlamaları yemek yeme bozukluklarının görülmesini engeller. Bunun için sağlıklı beslenme ilkelerinden kesinlikle taviz verilmemesi gerekmektedir.






