


Günümüzde görülme sıklığı giderek artan haşimato tiroitini sadece bir tiroit hastalığı başlığında anlatmak yanlış olur. Ülkemizde kadınların %60 ‘ında görülen haşimato tiroiti (bir başka deyişle tiroit iltihaplanması) otoimmün bir hastalıktır.
Otoimmün hastalık, vücudun bağışıklık sisteminin kendi dokularını yabancı olarak algılayıp bu dokulara saldırarak hasar vermesidir. Yani bağışıklık sistemimiz tehlike anında (çevresel maruziyetin ve stresin yoğunlaştığı, genetik temelin de olduğu ortamda) kendini korumak için kendi hücrelerine saldırır.
Romatoid artrit, lupus, ankilozan spondilit, vitiligo, egzama ve daha birçok hastalık da haşimato tiroidi gibi otoimmün hastalık sınıfında yer alır. Otoimmün hastalıklarda hastalığın isminin çokta önemi yoktur, çünkü bir ya da birden çok otoimmün hastalık varsa sadece o organa yönelik bir tedavi ve bakış açısı etkili bir çözüm sağlamayacaktır.
Bütün Organların Birbiriyle İlişkisi Varken Tek Bir Organa Yönelik Tedavi Ne Kadar Doğrudur?
Haşimato eğer sadece tiroit iltihabı ile sınırlı kalsaydı zaten hipotiroidiye girmiş hastaya nasıl doğru doz ilaç kullanımıyla semptomlarını ortadan kaldırıyorsanız haşimatoda da aynı sonucu sağlardınız. Fakat haşimato ne kadar tiroitleri tutan bir otoimmün hastalık olsa da bütün vücudu ilgilendirir. Yani sadece tiroite yönelik bir tedavi değil beyin, bağırsaklar, böbrek üstü bezleri gibi bütün sistemlerin işleyişini normale döndürecek bütüncül bir bakış açısıyla ele almak önemlidir.
Haşimato Belirtileri:
Ancak bu belirtiler birçok hastalıkta da ortak görülen belirtiler olduğu için hastalık tespitinde yeterli değildir.
Bu belirtileri yaşayan kişilerde ilk olarak tiroitlerle ilgili sorun var mı bunu tespit etmek için:
Tanı konulduktan sonra fonksiyonel tıp bakış açısını benimsemiş bir diyetisyene başvurmalısınız. Tiroit hastalıklarında beslenme planında sadece kaloriyi kısmakla yeterli olmaz.
Siz de haşimato hastası mısınız? Gelin birlikte fonksiyonel tıp uygulayarak bütüncül iyileşmeyi sağlayalım.